Çerezler Hakkında Bilgilendirme

Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Tamam
3 Ağustos 2025, Pazar
Anasayfa Künye ve İletişim

Arama

BİLGİ VAR BECERİ YOK:

Dil Eğitiminde Neyi Kaçırıyoruz?

Ülkemizde özellikle İngilizce eğitimi uzun yıllardır tartışma konusudur. 12 yıl süren zorunlu eğitim sürecinin sonunda öğrencilerin istenilen yabancı dil seviyesine ulaşamaması, sistemsel bir başarısızlığın en somut göstergelerindendir. Ancak bu durum, sadece dil eğitimine özgü bir problem değil; daha geniş bir çerçevede eğitim sistemimizin genel yapısal sorunlarıyla ilgilidir.

Eğitimde Uygulama Eksikliği ve Hayata Uyum Problemi

Eğitim sistemimiz, öğrencilere bilgi aktarmaya odaklanırken, bu bilgilerin hayatta nasıl kullanılacağına dair yeterli rehberlik sunmamaktadır. Üniversite mezunu gençlerin meslek hayatına atıldıklarında tecrübesizlik nedeniyle zorlanmaları, bunun açık bir göstergesidir. Örneğin, bir inşaat ustasının, iş başındaki mühendis üzerinde otorite kurması, teorik bilgi ile pratik deneyim arasındaki uçurumu gözler önüne serer.

Bilişim gibi uygulama temelli bir alanda dahi, öğrenciler mezun olduktan sonra yetersiz hissedebiliyor. Bir profesörün şu sözü oldukça çarpıcıdır:

“Türkiye'de bilişim alanında en iyi üniversiteyi bitirseniz bile, alanda yetkinleşmek için Udemy'den birkaç kurs almanız gerekir.”

Buradaki sorun, doğrudan eğitim kalitesinden ziyade arz-talep uyumsuzluğudur. Öğrenci yüksek bir donanımla mezun olabilir, fakat iş yapacağı kurumlar bu bilgiye ihtiyaç duymuyor ya da sistem bu bilgiyi kullanacak yapıya sahip değildir. Aynı zamanda akademik içerikler, piyasa gerçekleriyle örtüşmediğinde gençler, üniversite sonrası hayal kırıklığına uğramaktadır.

Sınav Odaklı Eğitim ve Kalıcılığın Zayıflığı

Eğitim sistemimiz büyük ölçüde sınav başarısına endekslenmiştir. Öğrenciler bir konuyu öğrenmek yerine, sadece sınavı geçmek için çalışmakta; ardından bu bilgileri kısa sürede unutmaktadır. Bu da kalıcı öğrenmeyi engelleyen en temel unsurlardan biridir.

Hepimiz okul hayatında Türkiye'nin farklı bölgelerinin bitki örtüsünü öğrenmişizdir, ancak bugün bu bilgileri hatırlamamız beklenmez. Çünkü bu tür bilgiler, günlük yaşamla ilişkilendirilmeden aktarılmıştır. Oysa hayatla bütünleşmeyen bilgi, zihinde kalıcı yer edinememektedir.

Dil Eğitiminde Bilgi ve Becerinin Ayrışması

Dil eğitimi özelinde bakıldığında, eğitim sürecinin bilgi temelli ilerlediği; beceri geliştirmeye ise yeterince önem verilmediği açıkça görülmektedir. Bu noktada, dil eğitimini iki temel boyutta incelemek mümkündür:

  • Bilgi: Dilbilgisi kuralları, kelime bilgisi, cümle yapıları
  • Beceri: Okuduğunu anlama, dinlediğini anlama, bağımsız yazabilme ve konuşabilme

Türkiye'deki pek çok okulda, bilgi aktarımı yoğun olarak yapılmakta; ancak beceri kazandırma süreci eksik kalmaktadır. Dilbilgisi ve kelime bilgisi kitaplardan öğrenilmekte, yazma çalışmaları ise çoğunlukla boşluk doldurma veya metni deftere aktarma düzeyinde kalmaktadır. Bu tür çalışmalar öğrencinin bağımsız yazma becerisini geliştirmemektedir.

Dinleme etkinlikleri, özellikle kalabalık sınıflarda ya hiç yapılmamakta ya da verimsiz olmaktadır. Konuşma ise genellikle tamamen bireysel bir çabayla gelişebilecek bir beceri olduğu için, sınıf ortamında yeterince desteklenememektedir.

Çözüm: Bilgi ve Beceriyi Bütünleştiren Bir Eğitim Süreci

Buradaki temel sorun, tüm dil öğrenme sorumluluğunun okullara veya dil kurslarına yüklenmesidir. Oysa dil eğitimi, bilgi edinme süreci kadar beceri geliştirme sürecini de içerir ve bu süreç bireyselleştirilmelidir.

Okul ortamında alınan temel bilgiler üzerine, bireyin kendi çabasıyla dinleme, konuşma ve yazma çalışmaları yapması şarttır. Dil öğrenimi, sadece sınıf içi faaliyetlerle sınırlı tutulmamalı; dijital kaynaklar, uygulamalar, yabancı dizi/film içerikleri ve konuşma pratiği sağlayan online platformlarla desteklenmelidir.

Bilgi ve beceri birlikte, doğru yöntemlerle ilerletilebildiğinde; bireylerin yabancı dil öğrenmesinin önündeki engeller büyük ölçüde ortadan kalkacaktır.

Ana sorunları ele aldığımız bu yazımızda sorunun çözümü adına genel bir çerçeve çizmiş olduk. Bundan sonraki yazılarımızda farklı sorunların çözümüne de değinip, Dil eğitimi konusunda rehberlik etmeye çalışacağım.

Bu yazımızda, dil eğitimindeki ana sorunları ele alarak genel bir çerçeve çizmeye çalıştık. Bundan sonraki yazılarımızda, bu sorunlara daha ayrıntılı biçimde değinip çözüm önerileri sunarak dil eğitimi konusunda yol gösterici olmayı amaçlayacağım.

İbrahim Şenocak kimdir?
İbrahim Şenocak, İngilizce ve Bilişim alanında 23 yıllık deneyime sahip bir eğitimcidir. Halen bir kamu kurumunda görev yapmakta; aynı zamanda İngilizce eğitimi üzerine araştırmalarına ve çalışmalarına devam etmektedir.

İbrahim Şenocak Diğer Yazıları

balikesirticaretplatformu.com 100 Yüze Danışmanlık İştirakidir.
© Telif Hakları 2021. Tüm hakları saklıdır.
balikesirticaretplatformu.com 100 Yüze Danışmanlık İştirakidir. ComveCom
© Telif Hakları 2021. Tüm hakları saklıdır.