SPORUN SESSİZ GÜCÜNDEN EVRENSEL GÜCÜNE
Fifa Dünya Kulüpler Kupası maçlarını izlemek
Hayatın koşuşturmacasında bazen göz ardı ettiğimiz ama toplumların damarlarında sessizce dolaşan bir güç vardır: spor. O, ilk bakışta sadece bir fiziksel aktivite gibi görünse de, derinlemesine bakıldığında bireyi dönüştüren, toplumu birleştiren ve insanlığı ortak bir noktada buluşturan evrensel bir dildir.
Sporun gücü, sessizdir önce sonra da evrenseldir…
Bir çocuğun ilk kez topa dokunduğu andaki heyecanında, genç bir atletin sabahın köründe uyanıp antrenmana gitmesinde, yaşlı bir adamın bastonuna yaslanarak yürüyüş yaptığı park yolunda gizlidir bu güç. Kimseye bağırmaz, kendini anlatmaz. Sadece yapar. Bireyin bedenini çalıştırırken ruhunu da eğitir. Disiplin, azim, sabır gibi erdemleri fısıldar kulağına.
Ama zamanla bu sessiz güç büyür, sınırları aşar, dilleri ve dinleri anlamsız kılar. Spor, artık sadece bireyin değil, milletlerin de ortak sesi olur. Dünya Kupası'nda birbirine sarılan farklı ülkelerin taraftarları, olimpiyatlarda birbirini tebrik eden rakip sporcular, savaşın harap ettiği coğrafyalarda barış mesajı veren spor organizasyonları… İşte o zaman spor, sessizliğinden çıkar, evrensel bir dile dönüşür. O dilin adı ise birliktir.
Spor sahası, adaletin öğretildiği bir okuldur aslında. Kazanan kadar kaybedenin de alkışlandığı, rakibe saygı duymanın öğretildiği, kural dışına çıkıldığında sadece oyundan değil, hayattan da dışlanabileceğinin gösterildiği yerdir. İşte bu yüzden spor, sadece bedenle değil, karakterle yapılır.
Sporun evrensel gücünü anlamak için istatistiklere değil, yüreklere bakmak gerekir. Çıplak ayakla koşan Afrikalı çocukların gözlerindeki ışıltı, bir engelli sporcunun madalya törenindeki gururu, savaştan çıkmış bir ülkenin ilk milli maçında dökülen gözyaşları… Bunlar sayılamaz, sadece hissedilir.
Bugün dünyada hâlâ şiddetin, öfkenin, ayrımcılığın gölgesinde yaşamaya çalışan milyonlar var. Belki de onları birleştirecek tek ortak payda, aynı topun peşinden koşmak olabilir. Çünkü spor, insan olmanın en saf, en dürüst halini bize hatırlatır: Terle, emekle, saygıyla…
Sporun önce sessiz gücüne sonra da evrensel gücüne kulak vermek, geleceğin daha adil, daha barışçıl ve daha sağlıklı toplumlarını inşa etmek için güzel bir adımdır.