Sistemimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Balıkesir Ticaret Platformu’yu kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için çerez politası sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
(4. Tarım Ekosistemi Buluşmasının ardından…)
Bir ülkenin gerçek gücü sadece sanayiyle, teknolojiyle değil; toprağını işleyebilmesiyle ölçülür. Tarlada yeşeren bir başak, ağılda büyüyen bir kuzu, sabahın ilk ışığında traktörüne binen bir çiftçi… Bunların her biri bir ülkenin ayakta kalma azminin sessiz kahramanlarıdır.
Tarım, hayvancılık ve çiftçi… Üçü bir araya geldiğinde sağlam bir kalkınma modelinin temel taşlarını oluşturur. Bu üçlü, tıpkı bir taburenin üçayağı gibidir. Biri eksik olursa denge bozulur, üretim sekteye uğrar, refah gecikir.
Tarım, sadece toprağa tohum atmak değildir. Tarım, bir milletin kendi karnını doyurabilme kabiliyetidir. İklim krizinden küresel savaşlara kadar birçok zorluğa rağmen, kendi topraklarından çıkan ürünle ayakta kalabilmenin adıdır. Sağlıklı bir tarım sistemi, dışa bağımlılığı azaltır, enflasyonu dengeler, halkın sofrasını güvence altına alır.
Hayvancılık, protein kaynağı olmanın ötesinde bir değerdir. Et, süt, yumurta… Bunlar sadece gıda değil; bir çocuğun büyüme hakkı, bir insanın sağlıklı yaşama temelidir. Hayvancılık, aynı zamanda tarıma da destek olan döngüsel bir sistemdir. Ahırdan çıkan gübre tarlaya gider, tarladan çıkan yem ağıla döner. Bu doğal denge, kırsal kalkınmanın temelidir.
Ve elbette bu iki gücü bir arada tutan, gece-gündüz demeden çalışan çiftçidir. Çiftçi, yalnızca üretici değildir; aynı zamanda bir koruyucudur. Toprağı korur, tohumu korur, hayvanı korur… En önemlisi, geleceğimizi korur. Çünkü çiftçi varsa üretim vardır, üretim varsa bağımsızlık vardır.
Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımızda, güçlü tarım politikalarının ve desteklenen kırsal alanların ortak payda olduğunu görürüz. Kalkınma yalnızca şehirde değil, köyde de başlar. Tarıma, hayvancılığa ve çiftçiye değer veren ülkeler; krizlere daha dirençli, geleceğe daha hazırlıklı olur.
Bu yüzden tarımı sadece bir sektör olarak değil, bir stratejik alan olarak görmek gerekir. Hayvancılığı sadece kırsalın uğraşı değil, ülkenin protein güvenliği olarak değerlendirmek gerekir. Çiftçiyi sadece üretici değil, kalkınmanın anahtarı olarak sahiplenmek gerekir.
Unutulmamalıdır ki:
Toprak sadakat ister, hayvan emek ister, çiftçi güven ister. Toprağı işleyen, geleceği biçer.
Ve biz bu üçlünün önemini ne kadar bilirsek, ülkemizin geleceği de o kadar sağlam temellere oturur.
Balıkesir, sporla hem gençliğini diri tutabilir hem de Türkiye'ye örnek bir şehir haline gelebilir.
Bayram Sabahları
Yılın en anlamlı günlerinden biridir Babalar Günü
Süreklilik Arz Eden, Derin Bir Süreç
İKLİM KANUNLARI MI, ÖZGÜRLÜĞÜN KAYIP NOKTASI MI?
Fifa Dünya Kulüpler Kupası maçlarını izlemek
Balıkesir’in Kaybolan Neşesi
Kalbin Konuştuğu Dil